1 Eylül 2011 Perşembe

Kew Gardens

5 yıllık lisans eğitimimde ve daha sonraki 3 yıllık yüksek lisansım sırasında hafızama kazınan yerlerden biriydi Kew Gardens. Eminim ki bir çok biyolog da benimle aynı fikirdedir. Bir kütüphanede zehirli bitkilerle ilgili bir araştırma sırasında karşısına ilk çıkacak yayının kapağını açtığında ilk paragrafta Kew Gardens geçmiştir, ya da kaynakça kısmında..Herneyse. Bu kadar ismini duyduğum yerin yakınlarındayken makro objektifimi de alıp kendimi metro istasyonlarına vurdum bir gün. Bir pazar günüydü ve yaklaşık 4 line değiştirdikten sonra ulaştım Kew Gardens' a. Küçük kasaba gibi bir bölgenin sakin insanlarıyla dolu ufak mağazalı şirin sokaklarında yürüdüm ve işte karşımdaydı giriş kapısı.
11 poundluk giriş ücretini ödedikten sonra minik bir harita içeren bir katalog verdi kabinde oturmuş olan orta yaşlı kadın. Seralarla karşılaştım ilk olarak ve en yakındakine girdim. İçeride çiçek düzenleme günleri düzenlenmişti ve envayi çeşit orkidelerin harika renk uyumlarıyla bir araya getirilmiş olduğunu gördüm. Çok kalabalıktı. İnsanlar çocuklarıyla şehir ortamından uzaklaşıp biraz doğal hayata ve kendi ruh dünyalarına yatırım yapmayı istemişlerdi anlaşılan.
İlk girdiğim seranın yaklaşık 15 kapısı vardı. Her bölümde ayrı bitki grupları sergileniyordu. Bir bölgede egzotik yağmur ormanları bitkileri, diğer bölgede sukkulentler, bir başka bölgede tıbbi bitkiler..Bu ortamlardaki nem, sıcaklık ve toprak koşulları da bitkilerin yaşamına elverişli şekle dönüştürülmüştü. Ufak bir de akvaryum bölümü vardı. Buradaki kaplumbağaların bakışları dikkat çekiciydi.. En azından benim için...
Bir adım daha atıp bitki sosyolojisini ilgilendiren kısımlarda bitki birliklerinde inceleme ve çekimler yaptım. İşte bazı şirin bitkiler.
Bazı Irıs türleri, Pteridium gibi eğrelti türleri birarada büyük bir iç huzuruyla yaşamaktaydı. Seralardaki basınçlı ve nemli havadan kurtulmak için dışarıya çıktım. O kadar geniş bir alandaydım ki saat 5'e kadar açık olmasından dolayı böyle bir yere sabah 9'da gelinmesi gerektiğini düşünüyordum. Gideceklere de erken saatlerde gitmelerini öneririm. Evolution için hazırlanmış bölüm de oldukça dikkat çekiciydi. Daha fazla yazmak yerine fotoğrafların durumu anlatmasını istiyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder