11 Temmuz 2013 Perşembe

Memleketimden İnsan Manzaraları

Hani hep derler ya "gidip görmeden yorum yapma" diye, bir gün ben de aynı şekilde düşünebileceğimi hayal bile edemezdim. Meğer yurdumuzda görmemiz gereken ne çok köy kasaba varmış, ne çok insan yüzü. Acılı, tebessüm dolu, düşünceli, erkenden olgunlaşmış, kaygısız, neşeli yüzler bir gün benim gidip fotoğraflamamı beklemiş. Ben de bu görevi yerine getirmek için can atıyormuşum da haberim yokmuş... Köylere gittim, seminerler düzenledim ergenlik dönemiyle ilgili ergenlik kelimesinin ne anlama geldiğini bilmeyen annelerle tanıştım. "Kızım biraz stresli, ne desem karşı çıkıyor, ne oldu buna anlamıyorum" cümlesini o kadar çok duydum ki. Nedenlerini açıklamak saatler alıyordu her defasında. Birçok insanla tanıştım, bilinmeyenle, göremediklerimizle, bakmak istemediklerimizle... İnsanlar umut doluydu yine de.. Bir yaşlı amca tanıdım 12 çocuklu, 28 toruna sahip, eşini 1 yıl önce kaybetmiş. "Hep gülerdik" dedi bana. Bir çocuk ezberlediği cümlelerde bana akşam alacasında tarihi değerini anlattı bulunduğum yerin. Bir kadın istasyonda, beklemekten yorulmuş.. Uykuya dalmış. Başka ülkelerden hiç kendilerine sorulmadan getirilmiş çocuklar gördüm, çoktan olgunlaşmışlar, hiçbir şeyi sorgulamadan kabul etme olgunluğuna erişmişler çözüm bulamayınca verilecek cevaplara... Gözleri pırıl pırıl parlayan çocuklar vardı seminerlerimde.. Ne verirsen onu kapar çocuk, bilim öğrenmeliydi, yüzyıl öncesinin bilgilerini değil. Ama kim düzeltecekti ki bu yanlışları.. Umutsuzluğa kapıldığım çok an oldu bu zamanlarda.. Eğitim vermekten, az miktar ücretlerle geçinmekten bezmiş eğitimcileri gördüğümde, lakayıtlıkta son noktaya varmış müdürleri.. Tabi bir gün gelecek onlar da kendileriyle hesaplaşacaklardı, vicdanlarıyla... İşte bugün için seçtiğim Samsun Çarşamba, Vezirköprü, Midyat, Mersin, Mardin, Batman gibi farklı noktalardan hep aynı bütünlüğü sağlayacak nitelik taşıyabilen kareler.